Bal alırken birçok kişinin aklında aynı soru vardır: “Bu bal neden şekerlendi? Acaba bozuk mu?” Oysa balda kristalleşme, yani halk arasında bilinen adıyla şekerlenme, tamamen doğal ve bilimsel bir süreçtir. Arıvital olarak bu konuda yıllardır karşılaştığımız yanlış bilgileri düzeltmek, tüketicimizi doğru bilgilendirmek istiyoruz.
Öncelikle bilmeniz gereken en önemli nokta şudur: Gerçek bal kristalleşir. Evet, yanlış duymadınız. Balın kristalleşmesi, onun kalitesini ve doğallığını gösteren temel işaretlerden biridir. Çünkü balın yapısında bulunan glikoz ve fruktoz oranı, zamanla doğal bir şekilde kristal yapılar oluşturabilir. Bu, balın besin değerini azaltmaz; tam tersine balın korunduğunu gösterir.

Arıvital olarak ürettiğimiz balların hiçbirinde ısıl işlem, katkı ya da rafine şeker müdahalesi yoktur. Bu nedenle balımız, doğanın kendi döngüsü içinde, zamanla kristalleşebilir. Balın bulunduğu ortamın sıcaklığı, saklama koşulları ve balın floral kaynağı kristalleşme hızını etkileyen doğal faktörlerdir. Örneğin ayçiçeği balı daha hızlı kristalleşirken, çiçek balı daha geç kristalleşebilir.
Peki kristalleşmiş bal yenir mi? Elbette yenir. Hatta tadı ve kokusu daha yoğun hissedilebilir. Kristalleşmiş balı tekrar akışkan hale getirmek isterseniz, kavanozu sıcak – ancak kaynar olmayan – suyun içinde bir süre bekletmeniz yeterlidir. Bu işlem balın yapısını bozmaz; sadece kristallerin çözünmesine yardımcı olur.
Arıvital olarak amacımız, tüketicinin bal konusundaki doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak. Yıllardır süregelen yanlış inanışların aksine kristalleşme, balın bozulduğunu değil, saf ve doğal olduğunu gösterir. Biz de bu süreçte balın doğallığını koruyor, hiçbir müdahalede bulunmadan size en saf haliyle ulaştırıyoruz.

Gerçek balın en güvenilir adresi olan Arıvital, hem üretim standartları hem de şeffaf yaklaşımıyla doğru bilgiyi her zaman ön planda tutuyor. Siz de balınızı gönül rahatlığıyla tüketebilir; kristalleşmenin doğanın bir imzası olduğunu bilerek sofralarınıza taşıyabilirsiniz.